Audi’nin yeni konsepti Activesphere tanıtıldı!
Teaser’ların ardından resmi tanıtım geldi.
Zıtlıkların bir sentezde bireştiği Audi activesphere, hem yolda hem de arazide eşit derecede ustalık sağlayan bir tahrik sistemi ve süspansiyon ile çok yönlülükte standartların üzerinde olduğunu kanıtlıyor. Direksiyon simidi ve pedallar, sürücünün otomobili aktif olarak kontrol etmesini sağlarken, aynı zamanda yolda daha rahat zaman geçirmek için otonom sürüş sunuyor.
Klasik orantıları ve çizgileriyle dinamik ve zarif bir coupé görünümüne sahip model yalnızca birkaç saniye içinde birinci sınıf bir pickupa dönüşebiliyor.
Activesphere, Malibu’daki Audi Design Studio’daki bir Audi Sportback’in zarafetini, bir SUV’un pratikliğini ve gerçek offroad yeteneklerini birleştiren yeni bir crossover olarak tasarlandı.
Audi activesphere, 600 km’nin üzerinde menzili ve 800 volt teknolojisi sayesindeki son derece hızlı şarj süreleriyle, elektrikli araçların sürdürülebilirliğini, dinamiklerini ve uzun mesafe kabiliyetini bir araya getiriyor.
Uygun arazide otonom sürüş özelliği, sürücülere ve yolculara yeni ekran ve işletim teknolojisi sayesinde aktif alanda çeşitli şekillerde kullanılabilen yeni bir özgürlük seviyesi sunuyor. Yenilikçi işletim konsepti Audi Dimensions, dijital içeriği yolcuların görüş alanlarında gerçek zamanlı olarak görüntüleyerek fiziksel ve sanal dünyaları birleştiriyor.
Yüksek teknolojili Artırılmış Gerçeklik gözlükleri, gerçek ortamın ve rotanın bir görünümünü sunarken, aynı anda 3D içeriği ve etkileşimli öğeleri görüntülüyor, sürücüler ve yolcular için ayrı ayrı yapılandırılabiliyor. Bu, sürüş durumu ve navigasyon gibi sürüşle ilgili bilgilerin sürücü tarafından görüntülenebileceği anlamına geliyor.
İç kısımda kontrol panelleri ve diğer sanal ekranlar, çıplak gözle görülemeyecek şekilde gizli ve minimalist bir tasarımda. Araç içindeki yolcular kontrol panelleri ve sanal ekranlar gibi dokunmaya duyarlı alanları çıplak gözle göremiyorlar ancak, Artırılmış Gerçeklik-AR optiği ve kulaklıkları sayesinde, bu alanlara dokunduklarında gerçek zamanlı olarak tepki alabiliyor ve işlevlerini yapıyor.
4,98 metre uzunluğunda, 2,07 metre genişliğinde ve 1,60 metre yüksekliğindeki boyutları, Audi activesphere konseptini premium segmentin bir üyesi yapıyor. Bir elektrikli otomobilin akmesafesine (2,97 m) sahip model, yolcular için maksimum diz mesafesi sunuyor. Audi activesphere konsepti her açıdan tek bir kalıptan çıkmış gibi yekpare görünüyor.
Büyük 22 inç jantlar ve çarpıcı yerden yükseklik, Audi modellerine özgü düz kabin ve dinamik bir tavan kemeri, araca belirgin bir şekilde bir spor otomobil orantıları katıyor.
285/55 lastikler, her tür arazi için yeterli hacmi sahip ve konturlu sırtları sayesinde activesphere’in arazi kullanımı yeteneğini vurguluyor. Hareketli segmentlere sahipt tekerlekler arazide kullanımında optimum havalandırma için açılıyor ve yol sürüşlerinde optimum aerodinamik için kapanıyor. İki ön kapıdaki kamera aynaları da sürtünmeyi en aza indirecek şekilde özel olarak tasarlanmış.
Cam yüzeyler aracın gövdesinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Activesphere’in ön bölgesi, yolculara aracın önünde geniş bir görüş sağlamak için şeffaf bir cam olarak tasarlanmış ve marka yüzü Singleframe’e sahip.
Kapıların alt kısmında yer alan cam yüzeyler, arazi modundayken doğal dünya ile iç mekan arasındaki sınırı ortadan kaldırıyor gibi görünüyor. Geniş, kavisli bagaj kapağındaki camlar optimum aydınlatmayı sağlarken, tavan da şeffaf olduğundan iç mekan son derece aydınlık oluyor.
Dış görünüm özellikle aracın arazi kabiliyetine işaret ediyor ve hacimli çamurluk çıkıntıları değişken, elektronik olarak kontrol edilen quattro dört tekerlekten çekişi canlandırıyor. Audi activesphere’in yerden yüksekliği; arazi kullanımı sırasında, 208 milimetrelik temel yükseklikten 40 milimetre artırılabiliyor veya yol sürüşünde aynı miktarda alçaltılabiliyor.
Değişken yerden yükseklik özelliği bir Audi model ailesini anımsatıyor: 2000 yılından bu yana C ve sonraki B segmentlerinde sadık bir hayran kitlesine sahip Audi allroad. Activesphere, sportback bir otomobilin bir allroad’ın tasarım öğelerini ve teknik ekipmanını bünyesinde barındıran ilk model. Bu nedenle Audi, allroad’ın aksine bu yeni gövde varyantını “Active Sportback” olarak adlandırıyor.
Audi activesphere konseptin özellikle arka bölümü, müşterilerinin aktif yaşam tarzını yansıtıyor ve Sportback siluetinin çekiciliğinden ve sportifliğinden ödün vermeden, spor ekipman ve malzemeleri gibi şeylerin taşınmasını mümkün kılıyor.
Gerekmesi halinde arka kısmın alt, dikey bölümü yatay olarak katlanıyor ve Aktive Back adı verilen geniş bir kargo alanı açılıyor. Arka tarafın yanal yüzeyleri ve C sütunları, dinamik silueti korumak için sabit kalırken, kabini izole etmek için arka koltukların arkasından motorlu bir bölme açılıyor.
Gelecekteki tüm PPE modellerinde tahrik teknolojisinin kalbi, 800 voltluk şarj teknolojisi olacak. Bu, Audi e-tron GT quattro gibi pilin hızlı şarj istasyonlarında çok kısa sürede 270 kW’a kadar şarj edilebilmesini sağlıyor. Bu devrim niteliğindeki teknoloji, PPE ile ilk kez yüksek hacimli orta sınıf ve lüks segmentlere girecek.
PPE teknolojisi, geleneksel bir yakıt ikmali süresine yaklaşan şarj sürelerine olanak tanıyor. Sadece 10 dakika, araca 300 kilometreden fazla güç sağlayacak enerjiyi almak için yeterli bir süre olacak.
Ve 25 dakikadan kısa bir sürede, 100 kWh pil yüzde 5’ten yüzde 80’e şarj oluyor. Audi activesphere, 600 kilometreyi aşan menziliyle, uzun mesafeler için son derece uygun.